*o konuşuyor ben dinliyorum.onca okuduğum kitap anlamsız kalıyor.kurduğu cümlelerin öznesi yok,tümleçler başka,yapılan eylemler başka.anlayamıyorum.sohbet etmek istiyorum sırf konuşmayı unutmasın diye.çaresiz kalıyorum.yemek yediğini de unutuyor bazen.sanki bir çocuk gibi .bir kaşık daha fazla yesin diye uğraşıyorum.yeniden ayağa kalkamayacağını bile bile ,güçlenmen gerekir ,diyorum.bazen beni tanıyor bazen tanımıyor.ona baktığımda öyle şeyler geçiyor ki aklımdan.geçmişle şimdi arasında boğuşuyorum.geçmiş diyorum geçmişte kaldı.bahçeye ne ektiniz ,diyor.ıspanak diyorum.her nasılsa sonuç makarnaya çıkıyor.afiyet olsun ,diyor.teşekkür ediyorum.
*bütün yeni yıl yazılarını okudum.içimden yeni yıl ile ilgili hiçbir şey geçmedi.sadece sağlık diliyorum .bunu her zaman diliyorum.
*ufuk beydemir 'e bir soru sor deseler,o nasıl söylemek öyle ,derim..o nasıl söylemek öyle.
*şu tarçınlı rulo'yu kim bulduysa ,bayılıyorum.kahvenin yanında ,bir lokma bulutlar,tarçın kokusu,off !üç öğün tarçınlı rulo ile beslenmek istiyorum.
* daha uzun yazmak isterdim.daha doğrusu daha uzun yazmak istiyorum.lakin bir blog var,kısacık cümlelerle çok şey anlatıyor.bütün uzun yazıları buruşturup fırlatıyorum.
*bazı şeyler kalbe dokunuyor.hem de feci dokunuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder