8 Ocak 2025 Çarşamba

tamamda nerdesin*


 istemeden kapattığım kapıları ,yeniden açtım.sen tekrar girdin içeri.afili cümleler yazmanın tam zamanıydı.ama ne gerek vardı.





7 Ocak 2025 Salı

6 Ocak 2025 Pazartesi

bugünlük

 onlarca hikayenin içinde koşturuyorum.biri bitmeden diğeri,şaşırıyorum bazen hangi hikayenin içinde olduğumu.bilim kurgunun içindeyken birden acıklı bol ağlamalı bir diğerine ,sonra fantastik ,sonra polisiye bitmek bilmeyen bir devinim.

sonra sosyal mesaj.. hayatımın twiter a dönüşmesi hali...çıkabilirsem işin içinden.çıkabilirsem.hikayedeki bütün kahramanlar ölmüş de koca dünyada tek başıma kalmışım gibi ...bazen bünye dayanmıyor.bileklerim ağrıyor.belim ağrıyor.

diğer yandan kalbe vuran özlem.sarılabilme hissi gelip geçiyor içimden.

sonra kalbi yumuşatan iki gülüş...

okuduğum bir iki  satır güzel söz.

içtiğimiz çay.pişirdiğimiz çorba.

hayatın devam etme ritüeli.

ve onlarca kez dinlenen şarkılar.

ve bu yazının sonunu nasıl bağlayacağım sorunsalı..

,



4 Ocak 2025 Cumartesi

avuntu

 *çok sevdiğim yazarların bütün yazdıklarını okumak gibi bir lanetle yaşıyorum yıllardır.Barış Bıçakçı olsun,Tarık Tufan olsun,Oruç Aruobam olsun...üstünü çizdikleri satırları dahi bulsam okurum.

Barış Bıçakçı 'nın son kitabının kapağını açıp okumaya başladığımda gözlerim ışıldadı,sanki Barış Bıçakçı tuttu sırtımı sıvazladı.kitabın ilk cümlesi Ayşe diye başlamıştı.ne hissettiğimi anlatamam. sanki ona olan hayranlığımdan haberi vardı.(böyle hayal ettim.)

*eskiden yazma konusunda hayaller kurardım.binbir hevesle yazardım.eskisi gibi yazabilir miyim bilemiyorum.lakin kafesin kapağını kırdım.bıraktım kendimi bulutlara.kanatlarım paslı.,biraz şaşkınım.bakalım bu yolun sonu nereye çıkacak.

*bu ahval içinde blog okumalarına , yorum yazma aktivitelerime daha özen göstermeye ,kimseye laf çarpmadan yazmaya özen göstereceğime.....

*kendime inanıyorum.

sana da inanıyorum.

bakarsın bir mucize gerçekleşir.mucizeler çağı geçti diyorlar ama olsun.kader kısmet.

*ben uzun yazdığımda raydan çıkıp oraya buraya çarpabiliyorum.

*canım Barış Bıçakçı (öylesine yazdım.içimden geldi.)

bugün şarkı yok.



3 Ocak 2025 Cuma

payıma düşer üç beş damla

* boyumu aşan yazılar yazmayacağım.akıma uymayacağım,sırf yorum yazsınlar diye başka bloglara ilişmeyeceğim.böyle de türkan şoray kanunlarım vardır.ölürümde başımı eymem,heyhat!

böyle seviyorum ama.yazarların çıkan kitaplarını devamlı paylaşması  bile aklımı bulandırıyor.kitabı çıkan bir akrabam böyle yapıyor.naifliğini çok severim oysa.kendisini severim.lakin öyle yapma diyemiyorum.ben öyle sevmiyorum diye onun alanına giremiyorum.kitabı çıkınca tebrik ediyorum.cani gönülden.

belki yazarla okuyucu arasında gizem olsun istiyorum.benimde böyle isteklerim var hayatta.bildiğiniz çok banelim.


*hani çok isteyerek bir iş yaparsınız ,bütün benliğinizle,bütün özeninizle ...size göre çok güzel olmuştur.herkesten alkış beklersiniz.kimse kafasını çevirip bakmaz bile.işte öyleliğin üzgünlüğü var bu günlerde bakışlarımda.

sonra vazgeçersiniz.elinizin tersiyle tüm emeğinizi tüm hevesinizi masanın üstünden çöp kutusuna süpürürsünüz.

*mutfakta lazanya pişirirken ''derdi nedir bu sonbaharın''...diye şarkı söyleyen insanları sevin.onların hüznüne inanın.inanın.

*yazacak bir konu bulamayınca kısa kısa birbirinden bağımsız küçük paragraflar paylaşan insanları da sevin.onların paha biçilmez samimiyetine inanın.lütfen inanın.

*ferdi tayfur yüzünden ergen abisinden duygusal şiddet gören insanları da sevin.çünkü o küçük kız erol evgin severdi.ve hergün üç öğün ferdi tayfur dinlerdi.kaset sardığında çok sevinirdi.fiyakalı ferdi babamız Allah rahmet eylesin.akıma uydum evet.ama gerçekten'' evde bangır bangır ferdi çalardı''

*sevgili yaşar niye böyle şarkılar yapıyorsunuz.dinlerken eteklerim uçuşuyor,aklım uçuşuyor,kalbim uçuşuyor.


2 Ocak 2025 Perşembe

hisset*

birgün biteceğini biliyordum.biliyordum evet.önceden olsaydı üzülürdüm.belki her daim üzülürdüm.

ama mürekkep bitmiş de yazamıyormuşsun gibi bir his.neşeli şarkılar dinliyorsun da ağlayamıyormuşsun gibi.

bu şarkıyı dinlemediğimi farzet.üzülmediğimi düşün.hiç olmayan o bağın çözüldüğünü ve benim düşününce içime doluşan o uzaklık duygusunu,bunlarla başedebilirim.

boş sokaklara yığılan yorgunluğum ,karışık ve kopuk kopuk hikayelerim,yazdıkça uzaklaşan yalnızlığım,bunlarla başedebilirim.

kalbim mi unutur yoksa aklım mı bilmiyorum.ama unuturum.sızılara merhemler sürerim,anneme sarılır öperim.

unuturum.

sana yazdıklarımın hiçbir sona ulaşmadığı,tüm pulsuz mektupların,tüm heveslerin....bittiği bir sabaha uyandığımın farkındayım.ama yol bitmiyor.yol devam ediyor.

allahım !bu şarkıya binlerce yazı yazabilirim.gözlerimin içinden sanki şiir akıyor.

tövbe estağfurullah.

başımı omzuna yaslamışımda,çırpınınan kalp atışlarını dinliyormuşum gibi.

ve bir mektuba yazılan son söz gibi.

gözlerinden öperim.

1 Ocak 2025 Çarşamba

tarçınlı rulo

 *o konuşuyor ben dinliyorum.onca okuduğum kitap anlamsız kalıyor.kurduğu cümlelerin öznesi yok,tümleçler başka,yapılan eylemler başka.anlayamıyorum.sohbet etmek istiyorum sırf konuşmayı unutmasın diye.çaresiz kalıyorum.yemek yediğini de unutuyor bazen.sanki bir çocuk gibi .bir kaşık daha fazla yesin diye uğraşıyorum.yeniden ayağa kalkamayacağını bile bile ,güçlenmen gerekir ,diyorum.bazen beni tanıyor bazen tanımıyor.ona baktığımda öyle şeyler geçiyor ki aklımdan.geçmişle şimdi arasında boğuşuyorum.geçmiş diyorum geçmişte kaldı.bahçeye ne ektiniz ,diyor.ıspanak diyorum.her nasılsa sonuç makarnaya çıkıyor.afiyet olsun ,diyor.teşekkür ediyorum.

*bütün yeni yıl yazılarını okudum.içimden  yeni yıl ile ilgili hiçbir şey geçmedi.sadece sağlık diliyorum .bunu her zaman diliyorum.

*ufuk beydemir 'e bir soru sor deseler,o nasıl söylemek öyle ,derim..o nasıl söylemek öyle.

*şu tarçınlı rulo'yu kim bulduysa ,bayılıyorum.kahvenin yanında ,bir lokma bulutlar,tarçın kokusu,off !üç öğün tarçınlı rulo ile beslenmek istiyorum.

* daha uzun yazmak isterdim.daha doğrusu daha uzun yazmak istiyorum.lakin bir blog var,kısacık cümlelerle çok şey anlatıyor.bütün uzun yazıları buruşturup fırlatıyorum.

*bazı şeyler kalbe dokunuyor.hem de feci dokunuyor.


31 Aralık 2024 Salı

yerli yerinde

 kendinden başka gidecek yeri yokmuş insanın.kendi etrafımda dönüp dururken ,başım feci dönüyor.sanki yeryüzü dalgalanıyor.biraz durup dinlenince ,her şey yerli yerine oturuyor.mesela gözümün önünde uçuşan şu yıldızlar mesela şu çınar ağacı...

17 Aralık 2024 Salı

teessüf ederim

şarkı 


bazı hırkaları çıkaralı çok oldu üstümden.ilk zamanlar donuyordum.dönüp tekrar üstümden çıkarttıklarımı giyiniyordum .ben dönüp durdukça ağır geliyordum kendime.onca yükle bazen eziliyordum.vucudum o yükün altında küçücük kalıyordu..tek tek çıkarmaya başladım hırkalarımı.artık kimseye kırılmıyor kalbim..hiç olabilmeyi öğrenmeye çalışıyorum.

ne çok kırdınız kalbimi.

hiç.




12 Aralık 2024 Perşembe

sır

bazen çıkamıyorum işin içinden. dünyanın bütün güzel cümlelerini yazmak istiyorum.sonra sanki tüm kelimeler bir ''sırra'' dönüşüyor. sanki yazarken beni ele verecekmiş gibi.
durup dururken niye öptün bileklerimden diye yazsam, utanacağım kendimden.belki bir bilinmezlikte yazılır böyle şeyler. 

okuduğum kitabın etkisinden olsa gerek ''neden bilmek ister insan''

bilmemek daha iyi mi, bozulur mu büyü?
bilmeye olan açlığımız ,bilinmeyene olan merakımız.

satırların içinde, yan yana dizilen harflerin içinde aradığımız şey ne?
benim okuyup okuyup anlamadığım bu ''sır'' ne?

tüm bilinmezliğin arkasına sığınarak'' durup dururken niye öptün bileklerimden''


dip not:okuduğum kitap ''dünyaya yeni gelen okurlar için''
ağzımın kenarından yanağıma süzülen sızılı bir gülümseyiş.

kalbim diyorum.

























9 Aralık 2024 Pazartesi

kısa kısa

 adamlar 'ı dinliyorum bugün.

*üzülmüyorum artık.olması gereken oluyor diyorum kendime.olması gerekliydi,gerektiği gibi.bunun hakkında daha fazla yazmak istemiyorum.

*yeni bir süpürge aldım.hani şu çok meşhur olan markadan.kablosuz.temiz sandığım evimden çıkan toza inanamadım.inanamadım.oooh my got.

*dişçi korkusunu yeni doktorum sayesinde yendim.onun için onu öven bir yorum yazdım tavsiye niteliğinde.umarım hep böyle ilerleriz.

*okunacak bütün kitaplar bekliyor.okumuyorum.kötü hissetmiyorum.sanırım arada böyle ara vermek gerekiyor.onun yerine dokuma yapıyorum.kendimi epey geliştirdim bu konuda.çok zevkli.

*ayşe tolga'nın youtube videolarını izliyorum.söylediği şeyler aklıma yatıyor.bir şey yapıyorlar ,böyle istediğin şeyin resmini yapıştırıp her gün bakıyorsun ona.ben de yapacağım sanırım.zayıf fit bir kadın resmini kesip yapıştırıp niyet edeceğim.sonra bir bakmışım zayıflamışım.evet biraz vermek istiyorum.

beşinci katta ve asansör olmayan bir evde oturuyorum.biraz kilo verirsem daha rahat edeceğim inip çıkarken.

*çırak dizisini izlemiştim tabii tv de.yoklukta iyi gelmişti.sonra netflix te ''asaf'' dizisini izledim.

yoklukta iyi geldi .

*bunları niye yazdığımı bilmiyorum.

*yokluktan. 

  #reklam  varmış.



tamamda nerdesin*

 istemeden kapattığım kapıları ,yeniden açtım.sen tekrar girdin içeri.afili cümleler yazmanın tam zamanıydı.ama ne gerek vardı. şarkı böyle ...